Sağlık Bakanlığı Kurumlarında Çalışırken Tam Gün Nedeniyle Görevlerinden İstifa Etmiş İşyeri Hekimleri de Dertli

Sitemize mail yoluyla başvuran ve özel sektördeki işyeri hekimliklerine devam edebilmek için ilk Tam Gün yasası nedeniyle kamudaki görevlerinden istifa etmiş işyeri hekimleri de yaşanan son süreçten rahatsız olduklarını belirtiyorlar.İşyeri hekimliklerini kaybetmemek için devletteki görevlerinden istifa ettikleri belirten işyeri hekimleri,halen hem Sağlık Bakanlığında görevlerini sürdüren hem de özelde işyeri hekimliği yapmaya devam eden işyeri hekimlerinin bulunduğunu bunun da adaletsizliğe yol açtığını ifade ediyorlar.Çalışma Bakanlığı’nın döner sermayeli kurumlarda çalıştıkları halde işyeri hekimliği görevlerini de sürdüren bu hekimlere henüz yaptırımlarda bulunmamasının kendilerine haksızlık olduğunu vurguluyorlar.İsyerihekimi.org olarak bu konuda sitemize görüş bildiren işyeri hekimlerinin yorumlarını da sitemizde yayınlayacağız.Bu konuda görüş bildirmek isteyen işyeri hekimleri aşağıdaki YORUM YAP bölümüne görüşlerini yazabilirler.

Sağlık Bakanlığı Kurumlarında Çalışırken Tam Gün Nedeniyle Görevlerinden İstifa Etmiş İşyeri Hekimleri de Dertli” için 4 yorum

  1. arkadaşlar performans sistemi yüzünden uzmanlar arasında ücret farkları uçurum.aslında hekimler akıllı davranıp birlik olablse bunlar düzene girer ama bir yeri yıkmak istersen iç karışıklık çıkarman yeterlidir onlar zaten kendi kendini yerler. hükümetin politikası budur. adam mecburi hizmet yapıyo gece gündüz yok icap yüzünden ama ortalamayı tutturamadı diye ücret cüzi.bir uzmn eşi olarak katlanamıyorum.hepinize başarılar

  2. Hüdai Bey, konuyu çok güzel ifade etmişsiniz.Ancak ne acıdır ki,TTB işyeri hekimliğini tam günden ayırmak için hiç bir söylemde bulunmadı.Yaşanan süreçte işyeri hekimliği neredeyse muayenehane hekimliği ile aynı kefeye koyuldu.

  3. Peki gerekçe ne? Şimdi tekrar kanundaki gerekçeyi lütfen okuyunuz ve sizi
    düşünmeye davet ediyorum.

    Hiç muayenehanesi olmayan, haydi Sağlık Bakanın değimi ile “Hastanın cebine
    elini” atamayan , hatta tüm tam zamanlı çalıştığı halde hem maaşından hem de ek
    ödeneğinden kesilen hekimler varken bu kanun hangi gerekçeye uyuyor?Kurt kuzuyu
    gözüne kestirmiş gerisi bahane uydurmak değil mi? Nasıl mı?

    İş yeri hekimi olarak, özelde, kamuda, hastanenin acil servisinde veya 112
    ambulansta çalışan hekimler, hastalarını fabrika revirine çağırıp, muayene
    parası,hastaneye yatırma parası, bıçak parası istedikleri görülmüş müdür?
    Ambulansta hangi kalp krizi geçirene “gel işçi sağlığı birimine ver şunu”
    denmiştir?

    Durum komedi, başka bir şey değil…!
    İş yeri hekimliği öyle kolay bir şey değildir. Özel disiplin gerektirir, bilgi
    gerektirir, rücuları ağırdır, nasıl her hekimin her hastaya bakması bir özellik
    istiyorsa, bu da öyle eğitim ister meşakkat ister, özellik ister !
    Taşeronlaşma iş yerlerinde başladı başlayalı hem hekimler, hem de iş
    güvenlikçiler hemen uzaklaştırıldı, yada elleri kolları bağlandı. Alın bakın
    insanlar tersanelerde artık ölüyor. Kimse sakatları bile artık konuşmuyor, hele
    birde bu kanun ile öyle tusunami geliyor ki sormayın gitsin.
    İş yeri hekimliğini bu hali bile bizim için yetersiz iken , yeni kanunla kalkıp
    bizi iş yeri hekimlerini devreden çıkarıp kamu sağlığı birimine yada özel
    kuruluşlara verilebilecekmiş .
    İşyerinin dışında bulunan sağlık ocağı hekimi ( Yeni kanunla Aile hekimliği
    sistemi ile Toplum Kamu Sağlığı Birimi oluyor) işyerini görmeden bilmeden
    pervane tozu nedir ne değildir, ramda iş akışı nasıldır, brode makinesi kaç
    desibel ses çıkarır, v.s bilmeden iş yeri hekimliği yapacakmış.
    Diyelim ki kalkıp fabrikaya (tabi kendi imkanı ile devlet makam arabası tahsis
    etmez ise) gitti, hangi memur bu maaş ile kendi imkanını her seferinde devletin
    git dediği fabrikaya sunar? Bir şekilde bu da çözüm sağlanmış olsa bile orada
    mesaisinin ne kadarını geçirecek? Kamu kurumları hastaya bakacak hekim bulamaz
    iken, kendi asli görevine bile yetişemezken doktor işi bırakıp bilmem kaç
    saatini sayıları binlerle ifade edilen özel fabrikalara gidecek?

    Devletin memuru olarak çalışılacak, üç kuruş maaşla her türlü siyasi oynamaya
    açık olacak, oluşacak sıkıntılarda tazminatları kamu maliyesine yıkabilecek,
    orada suıstimal de olmayacak. Hele bir de bu doktor işyeri hekimliği eğitimi de
    almamışsa vay orada çalışanların haline.!
    Bu getirilmek istenen kanun, iş kanununu hercümerç ediyor, fabrikalara devletin
    memurunu istihdam ettiriyor, ama adı Tam Gün Yasası.
    Beyler! biz işyeri hekimleri, SGK ya hem de bedavaya görevimiz olmadığı halde
    tedavi hekimliği yapıyoruz, hatta sadece hastaneye başvuranları sayısal olarak
    azaltıp hastanelerin iş yükünü hafifletmekle kalmıyor ve iş yerinde iş verimini
    arttırıp, asli görevimiz olan koruyucu hekimlik de yapıyoruz.

    Bu hali bile zaten zor bela yapıyorken bu yeni kanunla, işçi sağlığı ve
    güvenliği çok açık bir şekilde zaten sulanacak, işverenin keyfine kalacak.
    Olsun denilirse bilmem, yoksa halimiz Afrika işçiliğinde, Çin işçiğinden,
    mevcut köle düzeninden hiç farkımız kalmaz! Yok kulağı sağır oldu at yenisini
    alalım! Yok çocukmuş işçi imiş, yok hamile imiş, kaç ayında olursa olsun bu
    düzende nasıl olsa ucuz iş gücü çok! Piyasa zaten bunu istemiyor mu? Bu
    isteniyorsa onu bilmem..
    Ama İnsanlarımıza bu reva mı?
    Devlet hastanelerine doktor bulamazken, iş yerleri ne yapsın?Hele hele işyeri
    hekimini ağaçta yetişmiyor ki..
    Diyelim ki iş kazası oldu, Meslek hastalığı oluştu ne olacak? İş veren ya
    gizler ya da mızrak çuvala sığmaz ise iş hukuka gider. İşveren senin uygulaman
    yüzünden oldu derse ne olacak? Bunun hukuki boyutunu düşünen yok ! Yoksa varmı?
    Dahası ticari rakiplerimiz aç kurt gibi kapıda beklerken bu zaaflarımızı
    kullanmayacak mı? Müşteri temsilcileri şartlar kötüye gittiğinde siparişleri
    kesmeyecekler mi? “İLO” , bizi işçi sağlığı ve iş güvenliği kötüleşmesi
    nedeniyle o kara listedeki yine diplerdeki yere yerleştirince üretimimiz darbe
    yemeyecek mi ?
    İnsan kendi ayağına ancak böyle sıkar.
    Niye bütün bunlar? Doktor ek üç kuruş kazanıyor muşta, filan da filanda.
    Devletin cebinden çıkan bir şey mi var? Tam tersine.Kamu menfaati yok mu?
    Üstelik bu hizmete bizzat devlet talip oluyor hem de kimle? Yine kendi aynı
    personel ile…
    Peki sen personelini bu alanda eğittin mi? Eğitimi için para verdin mi ,zaman
    harcadın mı? Yoksa kendi çabasıyla mı olmuş? Çorbada tuzun var mı?
    Zorla işyeri hekimliği sertifikasını kullanacak üstelik nafakasını da elinden
    alacak, buna ne denir artık siz karar verin.

    Bu tam gün yasası iş yeri hekimliği ile ilgili çalışanları mutlaka istisna
    tutmalı, yada belli eğitimler verilmeli ve mevcut birikimler dikkate alınarak
    ,riskler ekarte edilerek alınana özel süreçte geçiş yapılmalıdır.
    Maksat full time ise bizler mesaimizi seve seve tam gün olarak devletin
    hizmetine zaten sunuyoruz. Sağlık ocağı vb yerlerde çalışanlar da 1 saat fazla
    çalışmaya hepsi razılar. Mesaimiz saatleri dışında kaçak değil hem de ne
    bürokratik duvarları aşarak kayıtlı olarak çalışıyoruz, ek işin karşılığını
    fazla fazla, hatta haksız olarak bordrodan kesiyorsunuz, üstelik en az maaşı
    bize verdiğiniz halde.

    Hırsızlık yapmıyoruz, rüşvet almıyoruz. Kimsenin cebinde de elimiz yok.

    Birileri imam hatiplere kızıp nasıl meslek liselerine zulüm çektiriyorsa sizde
    muayenehane de hastasını soyan,bıçak parası alan zevatla bizleri aynı konuma
    koyup cezalandırmak istiyorsunuz.
    Elinizi vicdanınıza koyun. İnsaf edin
    Kararınızı ona göre verin.
    Saygılarımla
    Dr. Hüdai Çetin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.