Sitemize mail yoluyla başvuran ve özel sektördeki işyeri hekimliklerine devam edebilmek için ilk Tam Gün yasası nedeniyle kamudaki görevlerinden istifa etmiş işyeri hekimleri de yaşanan son süreçten rahatsız olduklarını belirtiyorlar.İşyeri hekimliklerini kaybetmemek için devletteki görevlerinden istifa ettikleri belirten işyeri hekimleri,halen hem Sağlık Bakanlığında görevlerini sürdüren hem de özelde işyeri hekimliği yapmaya devam eden işyeri hekimlerinin bulunduğunu bunun da adaletsizliğe yol açtığını ifade ediyorlar.Çalışma Bakanlığı’nın döner sermayeli kurumlarda çalıştıkları halde işyeri hekimliği görevlerini de sürdüren bu hekimlere henüz yaptırımlarda bulunmamasının kendilerine haksızlık olduğunu vurguluyorlar.İsyerihekimi.org olarak bu konuda sitemize görüş bildiren işyeri hekimlerinin yorumlarını da sitemizde yayınlayacağız.Bu konuda görüş bildirmek isteyen işyeri hekimleri aşağıdaki YORUM YAP bölümüne görüşlerini yazabilirler.
Yukarda yazılanlara aynen katılıyorum.
arkadaşlar performans sistemi yüzünden uzmanlar arasında ücret farkları uçurum.aslında hekimler akıllı davranıp birlik olablse bunlar düzene girer ama bir yeri yıkmak istersen iç karışıklık çıkarman yeterlidir onlar zaten kendi kendini yerler. hükümetin politikası budur. adam mecburi hizmet yapıyo gece gündüz yok icap yüzünden ama ortalamayı tutturamadı diye ücret cüzi.bir uzmn eşi olarak katlanamıyorum.hepinize başarılar
Hüdai Bey, konuyu çok güzel ifade etmişsiniz.Ancak ne acıdır ki,TTB işyeri hekimliğini tam günden ayırmak için hiç bir söylemde bulunmadı.Yaşanan süreçte işyeri hekimliği neredeyse muayenehane hekimliği ile aynı kefeye koyuldu.
Peki gerekçe ne? Şimdi tekrar kanundaki gerekçeyi lütfen okuyunuz ve sizi
düşünmeye davet ediyorum.
Hiç muayenehanesi olmayan, haydi Sağlık Bakanın değimi ile “Hastanın cebine
elini” atamayan , hatta tüm tam zamanlı çalıştığı halde hem maaşından hem de ek
ödeneğinden kesilen hekimler varken bu kanun hangi gerekçeye uyuyor?Kurt kuzuyu
gözüne kestirmiş gerisi bahane uydurmak değil mi? Nasıl mı?
İş yeri hekimi olarak, özelde, kamuda, hastanenin acil servisinde veya 112
ambulansta çalışan hekimler, hastalarını fabrika revirine çağırıp, muayene
parası,hastaneye yatırma parası, bıçak parası istedikleri görülmüş müdür?
Ambulansta hangi kalp krizi geçirene “gel işçi sağlığı birimine ver şunu”
denmiştir?
Durum komedi, başka bir şey değil…!
İş yeri hekimliği öyle kolay bir şey değildir. Özel disiplin gerektirir, bilgi
gerektirir, rücuları ağırdır, nasıl her hekimin her hastaya bakması bir özellik
istiyorsa, bu da öyle eğitim ister meşakkat ister, özellik ister !
Taşeronlaşma iş yerlerinde başladı başlayalı hem hekimler, hem de iş
güvenlikçiler hemen uzaklaştırıldı, yada elleri kolları bağlandı. Alın bakın
insanlar tersanelerde artık ölüyor. Kimse sakatları bile artık konuşmuyor, hele
birde bu kanun ile öyle tusunami geliyor ki sormayın gitsin.
İş yeri hekimliğini bu hali bile bizim için yetersiz iken , yeni kanunla kalkıp
bizi iş yeri hekimlerini devreden çıkarıp kamu sağlığı birimine yada özel
kuruluşlara verilebilecekmiş .
İşyerinin dışında bulunan sağlık ocağı hekimi ( Yeni kanunla Aile hekimliği
sistemi ile Toplum Kamu Sağlığı Birimi oluyor) işyerini görmeden bilmeden
pervane tozu nedir ne değildir, ramda iş akışı nasıldır, brode makinesi kaç
desibel ses çıkarır, v.s bilmeden iş yeri hekimliği yapacakmış.
Diyelim ki kalkıp fabrikaya (tabi kendi imkanı ile devlet makam arabası tahsis
etmez ise) gitti, hangi memur bu maaş ile kendi imkanını her seferinde devletin
git dediği fabrikaya sunar? Bir şekilde bu da çözüm sağlanmış olsa bile orada
mesaisinin ne kadarını geçirecek? Kamu kurumları hastaya bakacak hekim bulamaz
iken, kendi asli görevine bile yetişemezken doktor işi bırakıp bilmem kaç
saatini sayıları binlerle ifade edilen özel fabrikalara gidecek?
Devletin memuru olarak çalışılacak, üç kuruş maaşla her türlü siyasi oynamaya
açık olacak, oluşacak sıkıntılarda tazminatları kamu maliyesine yıkabilecek,
orada suıstimal de olmayacak. Hele bir de bu doktor işyeri hekimliği eğitimi de
almamışsa vay orada çalışanların haline.!
Bu getirilmek istenen kanun, iş kanununu hercümerç ediyor, fabrikalara devletin
memurunu istihdam ettiriyor, ama adı Tam Gün Yasası.
Beyler! biz işyeri hekimleri, SGK ya hem de bedavaya görevimiz olmadığı halde
tedavi hekimliği yapıyoruz, hatta sadece hastaneye başvuranları sayısal olarak
azaltıp hastanelerin iş yükünü hafifletmekle kalmıyor ve iş yerinde iş verimini
arttırıp, asli görevimiz olan koruyucu hekimlik de yapıyoruz.
Bu hali bile zaten zor bela yapıyorken bu yeni kanunla, işçi sağlığı ve
güvenliği çok açık bir şekilde zaten sulanacak, işverenin keyfine kalacak.
Olsun denilirse bilmem, yoksa halimiz Afrika işçiliğinde, Çin işçiğinden,
mevcut köle düzeninden hiç farkımız kalmaz! Yok kulağı sağır oldu at yenisini
alalım! Yok çocukmuş işçi imiş, yok hamile imiş, kaç ayında olursa olsun bu
düzende nasıl olsa ucuz iş gücü çok! Piyasa zaten bunu istemiyor mu? Bu
isteniyorsa onu bilmem..
Ama İnsanlarımıza bu reva mı?
Devlet hastanelerine doktor bulamazken, iş yerleri ne yapsın?Hele hele işyeri
hekimini ağaçta yetişmiyor ki..
Diyelim ki iş kazası oldu, Meslek hastalığı oluştu ne olacak? İş veren ya
gizler ya da mızrak çuvala sığmaz ise iş hukuka gider. İşveren senin uygulaman
yüzünden oldu derse ne olacak? Bunun hukuki boyutunu düşünen yok ! Yoksa varmı?
Dahası ticari rakiplerimiz aç kurt gibi kapıda beklerken bu zaaflarımızı
kullanmayacak mı? Müşteri temsilcileri şartlar kötüye gittiğinde siparişleri
kesmeyecekler mi? “İLO” , bizi işçi sağlığı ve iş güvenliği kötüleşmesi
nedeniyle o kara listedeki yine diplerdeki yere yerleştirince üretimimiz darbe
yemeyecek mi ?
İnsan kendi ayağına ancak böyle sıkar.
Niye bütün bunlar? Doktor ek üç kuruş kazanıyor muşta, filan da filanda.
Devletin cebinden çıkan bir şey mi var? Tam tersine.Kamu menfaati yok mu?
Üstelik bu hizmete bizzat devlet talip oluyor hem de kimle? Yine kendi aynı
personel ile…
Peki sen personelini bu alanda eğittin mi? Eğitimi için para verdin mi ,zaman
harcadın mı? Yoksa kendi çabasıyla mı olmuş? Çorbada tuzun var mı?
Zorla işyeri hekimliği sertifikasını kullanacak üstelik nafakasını da elinden
alacak, buna ne denir artık siz karar verin.
Bu tam gün yasası iş yeri hekimliği ile ilgili çalışanları mutlaka istisna
tutmalı, yada belli eğitimler verilmeli ve mevcut birikimler dikkate alınarak
,riskler ekarte edilerek alınana özel süreçte geçiş yapılmalıdır.
Maksat full time ise bizler mesaimizi seve seve tam gün olarak devletin
hizmetine zaten sunuyoruz. Sağlık ocağı vb yerlerde çalışanlar da 1 saat fazla
çalışmaya hepsi razılar. Mesaimiz saatleri dışında kaçak değil hem de ne
bürokratik duvarları aşarak kayıtlı olarak çalışıyoruz, ek işin karşılığını
fazla fazla, hatta haksız olarak bordrodan kesiyorsunuz, üstelik en az maaşı
bize verdiğiniz halde.
Hırsızlık yapmıyoruz, rüşvet almıyoruz. Kimsenin cebinde de elimiz yok.
Birileri imam hatiplere kızıp nasıl meslek liselerine zulüm çektiriyorsa sizde
muayenehane de hastasını soyan,bıçak parası alan zevatla bizleri aynı konuma
koyup cezalandırmak istiyorsunuz.
Elinizi vicdanınıza koyun. İnsaf edin
Kararınızı ona göre verin.
Saygılarımla
Dr. Hüdai Çetin