Ankara Yamaç Akademi Eğitimcisi Dr.Tahir Hakan Kasapoğlu ,İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarı Taslağı’na dair görüşlerini sitemiz ziyaretçileriyle paylaşıyor.Dr.Tahir Hakan Kasapoğlu’nun yazısını aşağıda okuyabilirsiniz.
Merhabalar,
Bilindiği gibi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca,“İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarı Taslağı”na son hali verilerek Bakanlar Kurulu’na gönderildi.Bu önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu’nca imzalanarak,görüşülmek üzere T.B.M.M’ne gideceği anlamına geliyor.
Kanun Taslağının hazırlanması safhasında,Ç S GBakanlığı’nın sosyal taraflarla görüş alışverişi yaptığını da biliyoruz.Bu görüşmeler esnasında,her kurum ve kuruluş görüşlerini ve endişelerini dile getirmiştir kuşkusuz.
İsyerihekimi.org’un bana sağladığı bu köşede, bir işyeri hekimi ve eğitici olarak konunun herhangi bir tarafı olmak arzusunda değilim.Ben bu işe gönül vermiş hekimler olarak,kanun karşında ve pratikte bizi nelerin beklediğine ilişkin,sizlerle beraber bir bakış açısı oluşturabilir miyiz?..daha çok buradayım.
İşyeri Hekimi olarak çalışıyorsak ve/veya çalışmayı düşünüyorsak;öncelikle İSG (İş Sağlığı ve Güvenliği)’nin,bizleri “İş Sağlığı Profesyoneli” olarak gördüğü bir bilim olduğunu bilmeliyiz.Bu açıdan baktığımız zaman “İşyeri Hekimliği”nin “İş yerindeki Hekim”den yeni ve bambaşka bir tanıma kavuştuğunu görebiliriz.Hem İSGK Taslağı da bizi bu şekilde görmekte ve bu mantıkla İSG Kanununda yetkilendirecektir.Lafın özü;düne kadar yarı zamanlı ve ek gelir olarak gördüğümüz “Muayene ve Reçete Hekimliği”,artık bir bilim ve meslek olarak “İşyeri Hekimliği” olacaktır.Muhakkak ki kanunlaştıktan sonra İSGK ile ilgili detaylar ve görüş alışverişlerimiz devam edecek.
İSGK ile ilgili en güzel haberlerden biri;
“Kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenlerine, çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere bütün çalışanlara faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacak olmasıdır.”
Yani Devlet Memurları da artık İSGKanunu kapsamında olacak;daha önce “iş kazası” ve “meslek hastalığı”ndan yararlanamayan çalışanlarımız da bu haklarından faydalanabileceklerdir.Ayrıca daha önce İş Kanu’nu dışında bırakılan çırak ve stajyerler de İSGKanunu kapsamına alınmakta.4857 sayılı İş Kanunu’nda “SSKlı” tanımı yeni İSGKanunun’da “Çalışan” olarak değişecektir.
Daha önce işyerindeki çalışan sayısıyla sınırlanan İSG şemsiyesinin tüm çalışanları kapsaması da İSGKanunu çalışmalarının temelini oluşturmaktaydı.İSGKanunu’dan beklentilerimizden biri de;bu yasal sayıların gerek İşyeri Hekimi gerekse İş Güvenliği Uzmanı istihdamı için aşağıya çekilmesidir; İSGKanunu yasalaştığı zaman “Çalışma Hayatı Sağlık ve Güvenlikle Tanışacak” umuduyla…
Esen kalın arkadaşlar
Bu taslakla ilgili çok olumlu yanları var özellkkle sayının kapsayıcı olması.
Ama eksikleri daha çok ve çelişenleri..
Bir kere şu anda tedavi hekimliği değil koruyucu hekimlik deniyor ancak Çalışma bakanlığı ile sğlık bakanlılğı Aile hekimliği tsm ler açısından tam iç içe girmiş.Görev tanımları ve yetkiler karışmış.
Dahası kanun birçok alanı boş bırakıyor. Sorumluluk veriyor sizi sorumlu tutuyor elleri kolları bağlayıp yetkileri aşkasına bırakıyor. İş güvenliği ve işyeri hekimi ve işyeri hemşiresinin yaptırımı tavsiyeden öte danışanlık olark kalmakta. Ama rucuları ağır.Yapması gerekenler görevi savsaklar ise ancak seyredip tutanak tutuyorsunuz oda müsada olunur ise…..